Hayvan hakları deyince maalesef kedi ve köpek geliyor. Yüze yakın hayvan çeşidi olduğu halde gündemde yalnız kedi ve köpek kaldı. İşin esası böyle değil. Teknolojinin olmadığı otuz kırk yıl önce tabii ki Türkiye'mizden bahsediyorum. Anadolu’nun köylerinde hatta kasaba ve şehirlerde o zamanları kedi denilen mahlukat elzemdi. Çünkü evler fareler ile dolu idi, kediler de onları imha ederdi. Fakat kozmetik ve ilaç sanayiinin gelişmesi ile bit, pire , fare ve benzeri sürüngen mahluklar ortadan kalktı. Kedilerin genleri ile oynayarak evcilleştirmeye alıştırdılar. Her bir fare benzeri sürüngenlerden korkar hale gelince, neticede sokaklar suni mama ile doldu. Mama sektörü uluslararası bir projedir. İnsan sevgisini yok saymak ve bu sevgiyi ortadan kaldırmak için siyonizmin projesi hayata geçiverdi.

Kardeşlerim, İslam dininde hiç bir hayvana zulmetmek yoktur. Eski Mısırda bazı kavimler vardı. Kediye taparlardı. Şimdilerde tapma yok ama evladını çocuğunu sevmeyip veya çocuk doğurmayıp, kediyi çocuk kabul edip yavrum kuzum demekle oyalanmaktalar günümüzün insanları. Kedi de bazı hastalıklar taşımaktadır. Bir de kedinin genlerinde nankörlük vardır. Sene seksen küsür idi, bir albay şahsiyet vardı. 40 – 50 tane kedisi vardı. Emekli albayın kimsesi yoktu ve bir gün ölüverdi. Kediler aç kalınca emekli albayı cesedinin parçaladılar. Tüm gazetelerde haber oldu. Günümüzde kedi beslemek kendi fikrim olmak ile beraber caiz değildir.  Bilhassa şehirlerde toprak parçası kalmadığı için dışkıları evlere ve sokaklara yaptıklarından dolayı pis pis kokmakta. Kedi besleyenler kusura bakmasın. Hatta Ebu Hureyre (r.a.) atfedilen rivayetleri de sağlam değildir.

Köpeğe gelince evi şehir dışında köy dışında malı, davarı mandırası olanlar için elzemdir. Bunun haricinde evde köpek beslemek, kucağa alıp sevmek, arabaya bindirmek, yatağa yatırmak İslam dininde caiz değildir. Günümüzde ise sokak köpekleri onlarca insanı parçaladı. Devletimizin mahkemeleri de sokak köpeklerinin toplatılması için yasa çıkarmıştır. Buna rağmen deriz ki ,asla köpekler, kediler öldürülsün demiyoruz. Kimin evinde fare varsa, asil olan avcı kedilerden alabilir. Kimin mandırası, koyunu, keçisi ve evi dışta olanlar da köpek alıp can güvenliğini mal güvenliğini sağlayabilirler. Kediye köpeğe yavrum kuzum insan çocuğu gibi sevmek işin esasından kopup insan sevgisini unutmak ve unutturmaktan başka bir şey değildir.

Okuyucu kardeşlerimiz düşünüp taşınsınlar ona göre hareket etsinler. Başka da diyeceğimiz yoktur.  

 

Araştırmacı Gazeteci Ahmet Albay